Hepsi Koliks!!..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hepsi Koliks!!..

..Hepsi Kolikiz..
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Anafartalar Cephesi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:15 am

Çanakkale Savaşları'nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerle yapılan çıkartma harekatıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.

Çıkartma amacı ve planı
Gelibolu Yarımadası’na yapılan Müttefik çıkartmalarının başladığı 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Ağustos ayına kadarki dört aylık süre içinde Seddülbahir ve Arıburnu Cepheleri’nde ilerleme sağlayamayan Hamilton, üçüncü bir cephe açma yolunu seçmiştir. Burada amaç, sert direnme gösteren her iki cephedeki Türk kuvvetlerinin geri hattına çıkarak kuşatmaktır. Hamilton, üçüncü cepheyi küçük ve büyük Kemikli burunları arasındaki Suvla kumsalına İngiliz 9. Kolordusu’nu çıkartarak açmıştır. İngiliz 9. Kolordusu, 1915 yılının Mayıs ayı sonlarında Avrupa’daki cephelerden çekilerek gönderilen takviye kuvvetleridir. O tarihe kadar Limni ve Gökçeada’da toplanmaktaydı. 6-7 Ağustos gecesi gerçekleştirilen çıkartma ile bu birlikler Kocaçimentepe – Conkbayırı hattından Çanakkale Boğazı’na ulaşacak ve savunmadaki Türk kuvvetlerini çembere almış olacaktır.

Esasen bu plan Mayıs 1915 ayında Anzak Kolordusu kurmay heyetinin öne sürdüğü plandır. Arıburnu’na 25 Nisan 1915 sabahı çıkartılan Anzak kuvvetleri, gün sonuna dek, sert Türk direnişi sonucu belirlenen hedeflere ulaşamamıştı. Dahası, çıkartmanın hemen ardından başlayan Türk karşı taarruzları, Anzak birliklerinin sahilde dar bir alanda sıkışmalarına neden olmuştu. Çıkartma günü akşamı, Anzak Kolordusu’nun iki tümen komutanı da çıkartmanın başarısız olduğu, sahilde tutunmanın olanağının kalmadığı gerekçesiyle, birliklerinin tahliyesinden yanadırlar. Aynı gece Anzak Kolordusu komutanı General William Birdwood bu görüşü Müttefik Kuvvetleri genel komutanı General Sır Ian Hamilton’a iletmiştir. General Hamilton, sahilde kalınarak mevzilerin savunulması emrini vermiştir. Tüm bu gelişmelerin sonucunda Anzak Kolordusu kurmay heyeti, çıkartma bölgelerinin hemen kuzeyinde, takviye kuvvetlerce bir çıkarma yapılması planını gündeme getirmişlerdir.

Çanakkale Savaşları'nın başladığı tarihlerden itibaren Müttefik komutanlar, Türkler'in, İç Hatlar Avantajından da yararlanarak yedek kuvvetlerini hızla harekat bölgesine taşıyabildiklerini ve Müttefik ileri harekatını durdurabildiklerini gözlemlemişlerdi. Bu kez, Türkler'in dikkatini, dolayısıyla yedek kuvvetlerini çıkartma bölgesi dışında bölgelere kaydırmalarını sağlayacak operasyonlar planladılar. Bunlardan ikli Seddülbahir Cephesi'nde girişilen göstermelik bir taarruzdur. Bölgedeki İngiliz kuvvetleri 6 Ağustos 1915 günü, saat 15:50 dolaylarında Türk mevzilerine karşı taarruza geçmişlerdir. Kirte Bağları Muharebesi olarak bilinen bu operasyon, Türk ihtiyat kuvvetlerini, yarımadanın güneyine çekmeyi amaçlamaktaydı.

Aynı amaçla ortaya konulan bir başka operasyon ise Anzak çıkartma bölgesinin kuzey bölümünden yapılması planlanan ileri harekattır. Aslında bu taarruz planı, sadece Türkler'in dikkatini başka yöne çekme amacını içermemekteydi. Esasen operasyon fikri, Gelibolu Yarımadasının en yüksek arazisi olan Conkbayırı – Kocaçimentepe – Besimtepe hattında Türk savunmasının zayıf olduğu tesbitine dayanmaktadır. Gece saatlerinde derin vadilerden yapılacak bir yürüyüşle bu tepelerin ele geçirilmesinin, Gelibolu Yarımadasındaki Türk savunmasının çökmesi sonucu doğuracağı hesaplanmaktadır. Gerçekten de derin kuru dere yataklarının ve , sarp kayalıkların araziyi böldüğü, yer yer sık fundalıklarla kaplı bu arazi, askeri bir harekat için uygun olmadığı gerekçesiyle zayıf kuvvetlerle tutulmuştu. Bu operasyonla hem Türkler'in ihtiyatların asıl çıkartma bölgesi dışına çekmek, hem de bu kilit bölgede stratejik bir pozisyon elde etmek amaçlanmaktadır. Bu harekat devamında yaşanan çatışmalar, Conk Bayırı Muharebesi olarak bilinir.

Çıkartma
İngiltere’den gönderilen üç takviye Tümeni 10., 11., 13. ve 53. Tümenlerdir. Bu tümenlerden 53. Tümen, ihtiyat olarak Mondros’ta kalacak, diğer üç tümen sahile çıkacaktır.. 13. Tümen ve 10. Tümen’in bir tugayı, 3 Ağustos 1915 akşamı Anzak sahillerine çıkartılacak, 11. Tümen ise 6 Ağustos 1915 akşamı Suvla kumsalına çıkartılacaktır. 10. Tümen’in diğer iki taburu da hemen ardından sahile indirilecektir.

Suvla Çıkartmasına İngiltere’den intikal eden 9. Kolordu komutanı General Fredirck Stophord’un komuta etmesine karar verilmiştir.

Çıkartma 6 Ağustos 1915 gecesi saat 21:30’da başlamıştır. Saat 22:00 olduğunda kumsala dört tabur gücünde asker, hiç kayıp vermeden çıkartılmıştır. Her ne kadar çıkartma bölgesinin güney ve kuzey bölgelerinde Türk gözetleme postaları ateş açmışlarsa da yoğun karşı ateşle geri çekilmişlerdi. Bölgedeki Türk savunması Alman Yarbay Wilmer komutasındaki toplam üçbin mevcutlu üç taburdur ve kıyıdan 1,5 km. kadar içeride mevzilenmiştir.

Karaya ilk indirilen tümen, General Hammersley komutasındaki 11. Tümen’dir. General Hamilton’un planına göre 10. Tümen’in karaya çıkmasına üç saat sonra, yani saat 00:30’da başlanacaktır. Ancak General Hammersley’in askerlerinin sahilde siper kazmaya başlamaları, ileri harekata girişmemeleri sonucu 10. Tümen’in kıyıya çıkartılması gecikmiş, ancak gün ağarırken başlanabilmişti. Çıkartmanın daha ilk saatlerinde General Hamilton’un harekat planı aksamaktadır. Oysa generallerine, harekatın başarı şansının hıza bağlı olduğunu, Türk takviyeleri cepheye ulaşmadan önce ilk gün hedeflerinin ele geçirilmesinin zorunlu olduğunu anlatmıştı.

İngiliz 10. Tümen’inin kumsala çıkması başladıktan sonra, saat 06:00 dolaylarında General Hammersley, güneydeki Mestantepe ve kuzeydeki Kireçtepe yönünde ikişer taburu taarruza kaldırmıştır. Mestantepe’yi, Binbaşı Tahsin Bey emrindeki Bursa Jandarma Taburu ile Yüzbaşı Şevki (Doğan) Bey emrindeki 2. Tabur savunmaktaydı. Akşam üstü saatlerinde, yaklaşık 12 saat boyunca Mestantepe’yi savunan ve toplam savaşçı mevcudu ikibin olan bu iki birlik, ortaya çıkan kuşatılma tehlikesi karşısında geri çekilmişlerdir. Aynı saatlerde Suvla kumsalındaki İngiliz birliklerinin toplam mevcudu 27.000’i bulmuştu. Çıkartmanın ilk gününde, her iki tepe eteklerindeki çatışmalarda İngiliz kayıpları 100 subay ve 1.600 erattır ve kazanç, Mestantepe’nin ele geçirilmesidir. Bu bölgeyi savunan Türk birliklerinin mecudu da zaten İngiliz kayıpları kadardır. Yarbay Wilmer’in makineli tüfeği ve seri atışlı topları yoktur, savunmayı ağır silahlarla destekleyememiştir. Varolan toplar da ele geçmemesi için geri alınmak zorunda kalınmıştır ve etkin olarak kullanılamamıştır.

7 Ağustos’da Türk savunması, Yarbay Wilmer komutasındaki birliklere herhangi bir takviye göndermemişlerdir. Türk kuvvetlerinin bölgedeki tüm ihtiyatları, Conk Bayırı, Kocaçimentepe ve Kanlısırt çatışmalarına sevk etmek durumunda kalmışlardı.

7 Ağustos
Müttefikler tarafından yapılan bu çıkartma operasyonu, Gelibolu Yarımadası’ndaki (Seddülbahir ve Arıburnu) üçüncü çıkartma olduğu halde pek çok düzensizlik yaşanmıştır. Sahile topların çıkarılamaması, çıkarılan birliklerin düzenli bir şekilde ilerleyerek sahide yer açamamaları, bu yüzden pek çok gerekli malzemenin indirilememesi, çıkartma operasyonunu önemli ölçüde zorlaştırmıştır. Sahil, daha önceki iki deneyimde olduğu gibi yine sıkışık hale gelmiş, gerekli malzemenin çıkarılacağı alan sağlanamamıştır.

Özellikle su sorunu ciddi bir problem oluşturmaktadır. Bazı su tankerlerinin Türk tarafından açıkan topçu ateşiyle batırılmasıyla, sahildeki müttefik askerine yeterince içme suyu çıkarılamamaktadır.

Yaşanan su sıkıntısının en belirgin nedeni ise, ileri çıkmış kıtaların malzeme yönünden sürekli olarak ikmal edilememeleri idi. Bu iş için kullanılacak katırların büyük bir bölümü 7 Ağustos gecesine kadar sahile atılamamıştır. Oysa her üç çıkartma öncesinde de Mısır pazarlarında, su taşımaya elverişli ne varsa toplanmış, gemilere yüklenmişti. Özellikle kıtaların su gereksiniminin sağlanması konusunda çıkartma operasyonu oldukça başarısızdır. Çıkartma bölgesinin kuzey kesiminde pek çok asker, Ağustos güneşi altında susuzluktan çıldıracak dereceye gelmişlerdi. Buna karşın çıkartma bölgesinin güney kesiminde, kuyular bulunması sayesinde fazlaca sorun yaşanmadı.

Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:20 am

8 Ağustos
Sabahın erken saatlerinde iki İngiliz, bir Yeni Zelanda taburunun giriştiği taarruzla Conk Bayırı'nın batı yamaçları Müttefikler tarafından işgal edilmiştir. Ancak bu ileri hareket, doğuya bakan sırta ve zirveye ulaşamamıştır. Kocaçimen Tepesi - Düztepe hattındaki Türk birliklerinin komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey'in kıt'a kaydırmalarıyla giriştiği karşı taarruzlar Müttefikleri mevzilerinden sökememiştir. Güney Grup Komutanı (Seddül Bahir Cephesi) Vehip Paşa'nın gönderdiği 8. Tümen Komutanı Kurmay Albay Ali Rıza (Sedes) Bey komutasında gece saatlerinde karşı taarruzda bulunmuş ancak Müttefikler yine mevzilerinde tutunabilmişlerdir.

1. Anafartalar Savaşı
Arıburnu Cephesi'nden 6 Ağustos 1915 gecesi Anzak Kolordusu'nun başlattığı (Sarı Bayır Harekatı) taarruz ve Suvla Koyu'na yapılan çıkartmaların ardından Osmanlı 5. Ordusu komutanı Mareşal Liman von Sanders, Saros Grup Komutanı Albay Fevzi Bey’e, emrindeki 7. ve 12. tümenlerle Anafartalar bölgesine hareket etme emri vermiştir. Albay Fevzi Bey, Kocaçimen Tepesi – Düztepe hattındaki Türk kuvvetleri komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey’i ve Yarbay Wilmer’i onun komutası altına alacak ve 8 Ağustos günü taarruza geçecektir. Ancak söz konusu tümenlerin bölgeye ulaşması 8 Ağustos akşam saatlerinde ancak gerçekleşebilmişti. Albay Fevzi Bey, her iki tümen komutanının görüşlerini aldıktan sonra 9 Ağustos sabahı taarruz etmeye karar vermiştir. Her üç Türk komutanı da daha önceki çarpışmalarda uzun bir yürüyüşün hemen ardından, dinlenmeden, hele hele gece karanlığında girişilen taarruzların hem sonuç getirmediğini hem de askerin kırılmasına yol açtığını bilmektedirler. Mareşal Sanders, emrine uymadığını öğrenir öğrenmez 8 Ağustos akşamı Albay Fevzi Bey’i görevden almıştır. Aynı gece saat 21:45’de Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’ya telefonla, emrindeki 19. Tümen Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey’in Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığı bildirilmiştir. Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey'e verilen emir, bölgeye ulaşır ulaşmaz taarruz etmektir.

Ertesi sabah şafak vaktinde Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey taarruza başladığında İngiliz 9. Kolordusu'nun iki tümeni de aynı sıralarda taarruz için ilerlemekteydi. Türk taarruzu, önlerindeki İngiliz kollarını atarak ilerlemiş, öğleden hemen sonra İngiliz 9. Kolordusu komutanı General Stopford, ihtiyatta tuttuğu tümeni ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmişti.

Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı
Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığında bir harekât planı yapmıştır. Buna göre 9 Ağustos günü Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı hattında savunmada kalacak, Anafartalar kesiminde taarruz edecektir. İzleyen 10 Ağustos günü ise Anafartalar kesiminde savunmada kalarak Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı hattında taarruz edecektir. I. Anafartalar Savaşı muharebelerinin sonlanmasından hemen sonra ikinci günkü planını yürütmek üzere karargâhıyla birlikte Conk Bayırı’na hareket etmiştir. Hava karardıktan sonra bölgeye ulaşıp, 8. Tümen komutanı Albay Ali Rıza (Sedes) Bey ve 9. Tümen komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey’e, sabah erken saatlerde taarruz emri vermiştir.

Conk Bayırı’nda 10 Ağustos sabahı saat 04:30’da Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 8. Tümen’in ilk hat siperlerinden ileri yürümüş, kırbacıyla taarruz emrini vermiştir. Bu işaret üzerine başlayan süngü taarruzu bir anda İngiliz siperlerine girmiştir. Kısa süreli bir boğuşmanın ardından iki İngiliz taburundan sağ kalanlar düzensiz bir biçimde geri çekilmişlerdir. Çekilen İngiliz eratı izleyen Türk 23. Alayı, Ağıl kesiminde General Baldwin’in tugayı ile çarpışmıştır. Çanakkale Savaşlarının en kanlı çatışmalarından biri olan bu boğuşmalar saatlerce sürmüş, General Baldwin ve kurmay başkanı bu çatışmalarda ölmüştür.

Seddülbahir Cephesi komutanı Vehip Paşa’nın, kendi cephesini zayıflatmak riskine karşın gönderdiği iki alaydan 28. Alay, Şahin Sırtı yamaçlarına kadar ilerlemiş, Müttefik deniz ve kara topçusunun yaylım ateşi nedeniyle daha ileri çıkamamıştır.

Besim Tepe bölgesinde taarruz eden Türk 9. Tümeni Müttefik kuvvetleri geri atmıştır.

Her iki taarruzda Müttefik cephe hattı 500 – 1.000 metre geri atılmıştır.

Müttefik kuvvetler başkomutanı General Sır Ian Hamilton, İngiliz Genel Kurmayı’na gönderdiği bir raporda bu Türk taarruzu hakkında “ilahi bir hücum” diye söz etmektedir. Time gazetesi muhabirlerinden Ashmead Barlette, bir makalesinde “Bu savaş, devler ülkesinde bir devler savaşıydı” demektedir.

10 Ağustos muharebelerinde 14. Alay komutanı Binbaşı İ. Hakkı Bey şehit olmuş, 23. Alay komutanı Yarbay Recai Bey ve 24. Alay komutanı Binbaşı Nuri Bey yaralanmıştır. Aynı gün bir şarapnel parçası Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey’in sol göğsüne çarpmıştır. Sol göğüs cebindeki saat, şarapneli karşılamış ve Kurmay Almayı mutlak bir ölümden kurtarmıştır.

Anzak 2. Tümeni, 6 Ağustos 1915 sabahı, Sarı Bayır Harekatı olarak bilinen taarruzlarıyla Conk Bayırı ve Besim Tepe’ye taarruz etmişlerdi. Takviye İngiliz kıt’alarıyla sürdürülen bu taarruzlar 10 Ağustos’taki bu Türk taarruzu ile tümüyle geri atılmış olmaktadır.
Anafartalar
Conk Bayırı’nda Türk taarruzunun başlamasında yarım saat önce, saat 04:00’de Müttefik kara ve deniz topçusunun yoğun ateşi Anafartalar bölgesindeki Türk 7. ve 12. Tümenlerin mevzilerini hedef almıştır. Bir saat devam eden bombardımanın ardından İngiliz kuvvetleri taarruza geçmiştir. Taarruz, 8-9 Ağustos gecesi sahile çıkan, General Linley komutasındaki 53. Tümen tarafından gerçekleştirilmiştir.

Taarruz, Yusufçuk Tepe ve daha kuzeydeki Küçük Anafartalar Tepesi yönündedir. Her iki mevzii iki Türk taburu savunmaktadır. Yoğun topçu ateşleri ardından dört kez yenilenen taarruzlar gün boyu sürmüş olup Türk savunması mevzilerini korumayı başarmıştır.

Akşam saatlerine doğru General Hamilton, taarruzun durdurulmasını ve birliklerin bulundukları hatlarda mevzi almasını emretmiştir. Muharebeleri sahilden izleyen General Hamilton, Conk Bayırı’ndaki Türk taarruzunu, akşam saatlerinde Gökçeada’daki karargâhına döndükten sonra öğrenebilmiştir. Daha sonraki yıllarda yayımlanan anılarında General Hamilton 10 Ağustos muharebeleri hakkında şunları yazmıştır.

“Savaşta Türk askerleri İngilizler için o gün bir afet oldular. Önlerinde durmaya yeltenenleri öldürüp yere serdiler. Conk Bayırı Tepesini temizledikten sonra, kovanından çıkan arı sürüleri gibi, güç halde yakalarını kesin bir ölümden sıyırabilen öteki kollar üzerine saldırdılar… Türkler, birbiri ardınca Allah Allah haykırışlarıyla, gerçekten pek yiğitçe saldırdılar ve savaştılar. Birim erlerimiz de ırkımıza has olan sebat ve metanet ile dövüştüler ve oldukları yerde canlarını verdiler.”


Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:20 am

Tekketepe Muharebesi
Son muharebeler sonunda Arıburnu Cephesi'nde Anzak kuvvetleri eski hatlarına çekilmiş, Anafartalar Cephesi'nde ise Suvla Ovası'nın sahil bandından kalmışlardı. Özellikle bu bölgede, hakim sırtlardaki Türk mevzilerinin ateşi altında kalmakta idiler. Müttefik kuvvetler üst komutanı General Sır Ian Hamilton, bu sırtların en azından kuzey kesimini oluşturan Tekketepe yükseltilerinin bir an önce ele geçirilmesinin gerekliliğini bilmektedir. Bu amaçla sahile yeni çıkartılmış olan 54. Tümen ile bu sırtlara taarruz kararı vermiştir. Bu tümenin bir taburunca 12 Ağustos 1915 tarihinde girişilen, Tekketepe Muharebesi olarak bilinen taarruz, Türk savunması önünde ağır kayba uğrayarak geri çekilmiştir.

Kireçtepe İngiliz Taarruzu
Anafartalar Cephesi'nin kuzey yarısını tutan Türk 12. Tümen mevzilerine yönelen Tekketepe taarruzunun başarısızlığı üzerine General Hamilton, taarruzu daha kuzeye kaydırarak 12. Tümen'i sağ yandan çevirmeyi amaçlayan bir taarruz planlamıştır. Bu taarruz Kireçtepe ve Kireçtepe sırtlarının işgal edilmesini amaçlamaktadır. Böylece 12. Tümen kanat kırarak Tekketepe'den çekilmek zorunda kalacak, savaşarak alınamayan bu yükselti, İngiliz kuvvetlerinin eline düşecektir.

Kireçtepe sırtları, Suvla Koyu'na çıkartma yapıldığı 6 Ağustos 1915 tarihinden itibaren Yüzbaşı Kadri Bey komutasındaki Gelibolu Jandarma Taburu tarafından tutulmaktadır. Arazi kayalık olduğu için siper kazılamamakta, asker doğal çıkıntıları siper alarak döğüşmektedir. Çıkartmanın ilk iki günü içinde Yüzbaşı Kadri Bey, İngiliz 10. Tümeni'nin donanma topçusu desteğinde giriştiği saldırılar sonucu, Karakol Dağı ve Sivritepe'yi boşaltarak daha gerideki bir hatta çekilmişti.

Üç tugaydan oluşan İngiliz birlikleri 15 Ağustos 1915 günü öğle saatlerinde donanma ve kara topçusunun kayalık araziye düşen bombardımanı ardından taarruza geçmiştir. Ağır kayıplara Yüzbaşı Kadri Bey'in ağır şekilde yaralanması da eklenince tabur geri çekilmiş, Kanlıtepe - Havantepe hattında yeniden mevzi almıştır. Akşam saat 20:30'da, yeniden düzenlenen 5. Tümen komutanı Yarbay Wilmer'le birlikte bir taburluk takviye kuvveti gelince Türk tarafı Arslantepe'ye taarruza geçmişlerdir. Sabaha kadar süren çatışmaların ardından saat 08:00'da bölgeye ulaşan bir Türk taburu ile taarruzlar yenilenmiş, İngiliz birlikleri Arslantepe'den çekilmişlerdir.

Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 16 Ağustos sabahı 5. Tümen karargahına gelerek harekatı bizzat yönetmiştir. Mustafa Kemal, telefonla 9. Tümen'in ön hatlarda görevli olmayan tüm unsurlarıyla Kireçtepe'ye hareket etmeleri emri vermiştir. 16 Ağustos sabah saatlerinde tüm müttefik kuvvetleri eski hatlarına çekilmiştir. Müttefik kayıpları ölü ve yaralı olarak 2.000 kadardır. Türk tarafının kayıpları ise 1.696'dır.

General Hamilton, İngiliz 9. Kolordusu komutanı General F. Stopford'u ve iki tabur komutanını görevden almıştır. General Stopford'un yerine Seddülbahir Cephesi'ndeki İngiliz 29. Tümen komutanı De Lisle atanmıştır. Bir tümen komutanı istifa etmiş, bir tümen komutanı ise 23 Ağustos'da Kitchener tarafından görevden alınmıştır.

2. Anafartalar Savaşı
Gelibolu Yarımadası’na asker çıkartıldığı 25 Nisan tarihinden itibaren beş aya yakın bir zaman geçmesine karşın müttefik kuvvetler Türk kuvvetleri karşısında kesin bir sonuç elde edememişlerdi. General Hamilton, artık Gelibolu’daki müttefik kuvvetleri cephe komutanı durumundaki General F. Stopford’dan sonuç getirecek bir girişimde bulunmasını istemektedir. Ancak Stopford, birliklerin dağınık olduğu, muharebe güçlerinin kalmadığı gerekçeleriyle bir girişimde bulunmaktan kaçınıyor ve zaman istiyordu. Bunun üzerine General Hamilton, İngiliz Savaş bakanı Lord Kitchener’in onayını aldıktan sonra General Stopford’u görevden almıştır. Hemen ardından Seddülbahir Cephesi’ndeki İngiliz 29. Tümeni Anafartalar Cephesi’ne aktarıldı. Mısır’da bulunan 5.000 kişilik bir tümen de aynı cepheye getirildi. Bu şekilde içerden ve dışardan takviye edilen Anafartalar Cephesi’ndeki kuvvetlerle genel bir taarruz planlandı. Müttefik taarruzu, Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal’in sorumluluk bölgesinde, 12. ve 7. Tümenlerin mevzilerine yönelmiştir.

Bu kuvvetler 21 Ağustos 1915 sabahı İsmailoğlu ve Yusufçuk Tepelerine genel bir taarruza geçtiler. Aynı anda Anzak Kolordusu’na bağlı bir tugay da Bomba Tepe’ye taarruz etmiştir. İsmailoğlu ve Yusufçuk Tepeleri’ne yönelik taarruz aynı gün, kesin bir başarısızlıkla son bulmuştur. Bomba Tepe’deki çatışmalar ise 29 Ağustos tarihine kadar sürmüş tepe, Türk savunmasının elinde kalmıştır.

Tahliye
İkinci Anafartalar Savaşı’ndan sonraki aylar Gelibolu’da siper savaşları şeklinde sürmüştür. İki tarafın da taarruz gücü kalmamıştı. Müttefikler açısından bu dönem bir kararsızlık dönemidir. Onca kayıptan sonra Gelibolu’yu tahliye etmek kolay verilecek bir karar değildir. Taarruz için de General Ian Hamilton’un değerlendirmelerine göre en az ellibin askerlik bir takviye gerekmektedir. Ancak 14 Ekim 1915 günü Bulgaristan, İttifak Devletleri safında savaşa girerek Sırbistan’a saldırmıştır. Bu gelişme müttefiklerin Çanakkale seferinin varoluş nedenlerinden birinin ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Çünkü bu sefere kalkışılmasının nedenlerinden biri de Balkan ülkelerinin İtilaf Devletleri safında savaşa girmesini teşvik etmekti. Üstelik Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu ile Müttefik olması, Almanya ile Türkiye arasında kara bağlantısını, dolayısıyla savaş malzemesi nakliyatını büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Nitekim 29 Ekim 1915’de İstanbul’la Almanya arasındaki demiryolu hattı İttifak Devletleri’nin kontrolüne geçmiştir. Bu demiryolu bağlantısının ilk en acı belirtisi de Avusturya’dan gönderilen ve cephede 15 Kasım 1915 tarihinde ateşe başlayan 240 mm.lik top bataryasıdır.

Bu tarihten üç gün sonra General Ian Hamilton görevden alınarak yerine General Charles Monro atanmıştır. Monro cephede yaptığı incelemelerin ardından 3 Kasım 1915’de İngiliz Yüksek Savunma Konseyi’ne cephe hakkındaki görüşünü, “Gelibolu tahliye edilmelidir” şeklinde bildirmiştir. Bu kolay alınacak bir karar değildir. 6 Kasım 1915 günü İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener Gelibolu’ya gelmiştir. 15 Kasım’da Lord Kitchener’in kararı Seddülbahir Cephesi dışındaki diğer iki cephedeki askerlerin tahliye edilmesi yönündedir. Ertesi gün 16 Kasım’da Müttefiklerin Selanik Cephesi de General Monro’ya bağlanmıştır. General Birdwood, General Monro’ya bağlı olmak üzere Çanakkale Müttefik Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı.

Kesin karar 7 Aralık 1915 tarihinde verilmiştir. Arıburnu ve Anafartalar Cepheleri’ndeki Müttefik kuvvetler, Selanik Cephesi’ne kaydırılmış, Seddülbahir Cephesi’ndeki kuvvetler ise yerlerinde kalmışlardır.

Tahliye işlemleri 10 Aralık 1915 tarihinde başladı. Gizlilik sağlanması amacıyla tahliye sadece geceleri yapılmıştır. Bir grup asker gündüzleri sahile çıkarılıyor, cepheye doğru yürüyüşe geçiyorlardı, bu askerler geceleyin tahliye ediliyor ertesi gün yine sahile çıkarılıyordu. Sahile indirilen boş cephane sandıkları katırlarla siperlere taşınıyordu. Son birlikler, postallarının üstüne çorap giyerek siperlerinden ayrılıp sahile yürüdüler, iskeleye battaniyeler serilmişti. 19 Aralık 1915 akşamı son asker de cepheden ayrılmıştır. 20 Aralık 1915 sabahı götürülemeyen malzeme sahilde ateşe verilmiş, Türk siperleri altına kadar uzanan tünellerde toplam bir ton kadar dinamit ateşlenmişti.

Anafartalar ve Arıburnu Cephelerinin tahliyesinin hemen ardından Lord Kitchener’in, Seddülbahir Cephesi’ndeki birliklerin yerinde kalması yönündeki kararı, “ne amaçla kalması” açısından sorgulanmaya başlanacaktır. Sonuçta, 27 Aralık 1915 tarihinde bu bölgenin de boşaltılmasına karar verilir. Kuşkusuz bu hatalı bir gecikmeydi. 20 Aralık’tan itibaren Türk tarafı, hiç olmazsa Seddülbahir Cephesi’ndeki Müttefik askeri varlığını elden kaçırmamak için mevcut kuvvetleri güney hattına kaydırmaya başlamıştır. özellikle 240 mm.lik ve daha sonra gelen 150 mm.lik top bataryaları Seddülbahir Cephesi’nde konuşlanıp ateşe başlamışlardı. Yine de büyük bir ustalıkla sürdürülen tahliye işlemleri 9 Ocak 1916 sabahı, saat 03:20’de tamamlanmıştır. Otuzaltıbin asker, dörtbin nakliye hayvanı –gemilere alınamayan yüzlerce at, kuzeyde olduğu gibi, öldürülmüştü- 127 top ve ikibin ton ikmal malzemesinden taşınabilenler, gemilere yüklenmişti. Taşınamayan malzeme ise yine kuzeyde olduğu gibi sahilde büyük yığınlar halinde ateşe verilmişti.

Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihinin ertesinde, 6 Kasım 1918’de İngilizler Gelibolu’yu işgal ederek Merkez Tahkimatı’na el koymuşlardır.

Mareşal Liman Von Sanders, 25 Nisan akşamından itibaren diğer bölgelerdeki Türk birliklerini Arıburnu ve Seddülbahir Cephelerine kaydırmaya başlamıştı. 28 Nisan 1915 tarihinde Seddülbahir Cephesi’nde de tüm Müttefik askeri karaya çıkartılmıştı ve ileri hareketleri Türk birlikleri tarafından durdurulmuştu. General Sır Ian Hamilton’un elindeki tüm kuvvet budur ve ihtiyatı da yoktur. Türkler ise diğer bölgelerden kaydırdıkları kuvvetlerce takviye edilmektedirler. Her geçen gün, Hamilton’un harekatı başarıyla sonuçlandırma olanağını sınırlamaktadır. Gerek İngiliz gerek Fransız üst rütbeli subayları, Batı cephesinden kuvvet aktarılmasına karşı çıkmaktadırlar. Gelibolu harekat alanına, ikinci öncelik verilmektedir. Ancak Lord Kitchener Gelibolu’daki birlikleri takviye etmeye karar vermiştir. Mısır’daki 42. Tümen 28 Nisan da gemilere bindirilmeye başlandı. Fransızlar da 30 Nisan da General Bailloud komutasındaki 156. Tümen’i, Doğu Sefer Kolordusu’nun 2. Tümen’i olarak Gelibolu’ya gönderme kararı almıştır. Oysa Alman Amiral Von Tripitz daha gerçekçi değerlendirmelerde bulunmakta, “Çanakkale Boğazı düşecek olursa savaş aleyhimize sonuçlanmış olacaktır” demektedir.
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net
Misafir
Misafir




<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:21 am

Flood olmuyor mu?
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:23 am

Sen bana karışamazsın ki Wink
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net
Misafir
Misafir




<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyPerş. Ağus. 21, 2008 12:24 am

Tamam bişiy demedim bn o anlama demedim
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyÇarş. Ağus. 27, 2008 4:33 am

her zamanki gibi süpersin Buse*m..
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyÇarş. Ağus. 27, 2008 4:47 am

Teşekkrler (:
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net
AshLeyRen**..
~~ÖzeL~~
~~ÖzeL~~
AshLeyRen**..

Kadın
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 1991 Nerden : Başkent ;)

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyÇarş. Ağus. 27, 2008 2:51 pm

Ellerine sağlık Busem..(:
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hepsiciyiz.allyogame.com
No Fear
●нєяzαмαη ßαLıм`
 ●нєяzαмαη ßαLıм`
No Fear

Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 04/04/08 Mesaj Sayısı : 2129 Nerden :

<
MesajKonu: Geri: Anafartalar Cephesi Anafartalar Cephesi EmptyÇarş. Ağus. 27, 2008 7:31 pm

Önemsiz (: Copy-paste (:
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gruphepsi.1fr1.net

Anafartalar Cephesi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hepsi Koliks!!.. :: Sepet -