Eren trendleri birebir takip etmediğini anlatırken, Cemre desenli kıyafet kabusundan söz etti. Yasemin modaya yön verme şansı olsa tahta topuklu ayakkabıları dünyadan sileceğini, Gülçin ise beyaz ten modasını çok sevdiğini söyledi. EREN: Trendleri birebir takip etmem Modayı yakından takip eden biri misin?
- Aslına bakarsan, modayı ister istemez takip ediyorsun. Ama ben hep kendime yakışanı giyerim. Diyelim ki açık sarı moda… Eğer yakışmadığını düşünüyorsam, kimse giydiremez bana. Siyah modadır örneğin, ama siyah benim hiç giymediğim bir renktir, bu yüzden önemsemem. Takip ediyorum, ama bir sezon bir ürün çok moda oluyor ve herkeste aynı şeyi görmek hiç hoşuma gitmiyor. Tarzımı başkası belirlemesin. Herkesin kendi kişiliğini yansıtan şeyler giymesi gerektiğini düşünüyorum. Yani moda olanların içinden tarzına uyanları seçiyorsun… - Aynen öyle. Moda olanı birebir giymem. En sevdiğin aksesuvarlar neler? - Kafama taktığım şeyler çok fazla! Yemeniden bant yaparım, fular bağlarım, şapka takarım. Kafamda ya da boynumda mutlaka bir şey vardır. Her mevsim şalla dolaşırım. Sokağa çıkarken yanından ayırmadığın üç şey ne? - Islak mendilim, dudak yumuşatıcısı ve tabii parfümüm. Seni bu aralar en çok mutlu eden renk hangisi? - Yeşil, hayatım boyunca en sevdiğim renk oldu. Ama şu sıralar gece mavisi ve lacivert tonlarını da çok giyiyorum. Bu tonların bana yakıştığını bu sene, saçım turuncuyken fark ettim!
Bu saç, kendi saç rengin mi? - Orijinal rengim, ama arada gölgeler var. CEMRE: Desenli kıyafet bana göre değil Konumuz moda Cemre… Sen diğer kızlara göre biraz daha süslüsün sanki. - Ben en süslü değil, en sadeyim aslında! Fakat biraz abidik gubidik şeyler giyerim ve kafama değişik şeyler takarım. Saç aksesuvarlarını sevdiğim için dışarıdan sade olduğum pek belli olmuyor. Örneğin, hiç desenli kıyafetler giymem. Modayı takip ediyor musun? - Evet, ediyorum. Kendim bir şeyler çizip yaptırmayı seviyorum. Örneğin, genelde yere kadar elbiseler giyerim. O elbiselerin hepsini kendim çiziyorum. Stilistlik de ileride yapmayı düşündüğüm işlerden biri aslında. En sevdiğin aksesuvarlar neler? - Saat takıntım var. Bunu biraz Yasemin’e de bulaştırdım. Almam gereken şeyler olur ve alışverişe çıkarım, ama onları unutup eve hep saat alır dönerim. Çünkü saat vitrinlerinin önüne takılıp kalıyorum. Sonra da durduramıyorum kendimi. Bugüne kadar hiç en iyi arkadaşınla kıyafet konusunda pişti oldun mu? - Başak Şekeroğlu adında çok yakın bir arkadaşım var. Bir ara onunla yaşıyorduk. Bu sene okulu ve mezuniyeti yüzünden o hep evdeydi, ben de işlerim yüzünden eve gelemiyordum ve görüşemiyorduk. Ozan Doğulu’nun düğününde giydiğim bir elbise vardı; Tuana’dan aldığım, rengarenk, mor ve pembe karışık bir elbise. Onun da bu sene okul mezuniyeti vardı. Biz bilerek aynı elbiseyi aldık. Böyle bir anımız olsun diye. Aynı gün, o mezuniyete, ben de düğüne aynı elbiseyle gittik. Sonra yan yana fotoğraflarımızı çektik. YASEMİN: Tahta topuklu ayakkabılar imha edilsin Modayı takip ediyor musun? - Kızlar kadar çok takip etmem. Örneğin bu sene sarı modaymış. En son çocukken sarı giymiştim, bir de bugün! Geçen gün “Modaymış, acaba bana yakışır mı?” dedim ve denedim. Yani “Bu moda, bunu alıp giyeyim” demem çoğu zaman. İşte böyle unuttuğum renkler, o sene moda olursa alıyorum. Ama illa o rengi giyeceğim diye de bir kuralım yok. En sevdiğin aksesuvarlar neler? - Şapka, kemer ve saat. Saat takıntısı Cemre’den bulaştı. Bir de çanta… En son aldığın çanta nasıldı? - Plaj çantası. Diesel’den almıştım. Ama onu günlük hayatta kullanıyorum. Hatta bir arkadaşım bu çantayı “Migros poşeti” sandı. Yanından ayırmadığın üç şey? - El kremi, ıslak mendil ve parfüm… Bir arkadaşınla kıyafet konusunda hiç pişti oldun mu? - Gülçin’le olduk bir röportaj sırasında! Ayakkabı, kot, ceket… Her şeyi aynı giymişiz. Değişiklik olsun diye birimiz ceketi çıkarttık. Çok garipti. Bir eğlence mekanına gittiğini düşün… Üzerindeki kıyafetin aynısı başka bir kızda da var, ne yaparsın? - Yanında durmam, başka yere giderim. Sinir olurum. O yüzden hep çok farklı şeyler almaya dikkat ederim. Dünya modasını bir anda değiştirebilecek gücün olsa, moda nasıl olsun istersin? - İnsanları kendim gibi görmek isterim. Ama “Sex And the City” filmindeki gibi şık da görmek isterim. O yüzden Nişantaşı’nı çok seviyorum. Oradaki herkes çok bakımlı. Bazıları birbirine nispet olsun diye yapıyor bunu, ama güzel görünüyorlar. Gereksiz süsler, püsler, zincirler hoşuma gitmiyor. Rahat olacaksın bence. Çok yüksek, tahta topuklu ayakkabıları da ortadan kaldırırdım, çok kötüler bence… GÜLÇİN: Beyaz ten modası harika oldu Modayı yakından takip ediyor musun? - Açıkçası bu sene ne modaymış diye takip etmiyorum, vitrinlere bakınca fark ediyorum nelerin moda olduğunu. Bir de pek çok insanın üzerinde aynı kıyafeti görürsem, “Galiba bu sene bu moda” diyorum. Alışveriş yaparken ne beğeniyorsam onu alıyorum. Bazen bazı renklere takıyorum. Bu sıralar kırmızıya takmış durumdayım mesela… Bol bol kırmızı giyiyorum. Bu seneki modayla ilgili çok mutlu olduğum bir şey var; sanırım beyaz ten moda… Kışın değil de, yazın beyaz tenin moda olması çok güzel. Çünkü güneş çok zararlı. Küçükken bana hep “beyaz peynir”, “süt” gibi lakaplar takarlardı. Ama bence güneşin altında yatıp öyle pancar gibi kızarmak çok büyük cahillik. Solaryuma girdin mi hiç? - Evet. Klipler için girmek zorunda kalıyorum. Güneşten daha da zararlı aslında. En sevdiğin aksesuvarlar neler? - Taş kolyelerimi çok seviyorum. Özel olarak seçtiğin bir taş var mı? - Ruh halime göre seçiyorum, her gün farklı bir kolye takıyorum. Ametist dizili bilekliklerim var; negatif elektriği alıyor. Ay taşı kolyem; bazı şeyleri kolay kabullenmemi sağlıyor, bu yüzden insanlara daha yumuşak tepkiler veriyorum. Pembe kuvars, kristal yüzüğüm var, o da ailene olan sevgini ve saygını çoğaltıyor. Hiçbir sevgilin sana taşlı bir şey aldı mı? - Almadı, ama alırsa çok sevinirim açıkçası. Hoş şu an öyle biri de yok hayatımda, keşke olsa! Bugüne kadar en iyi arkadaşınla hiç kıyafet konusunda pişti oldun mu? - Yasemin’le olduk bir kere. Üstelik tepeden tırnağa aynı şeyleri giymiştik. Beni hiç rahatsız etmedi. Bir mekana gittin ve bir kız senin giydiğin kıyafetin aynısını giymiş diyelim… - Hiç üzülmem, bana daha çok yakışmıştır eminim! Umarım beğenirsiniz(: